Lafı tersinden anladığım olmaz mı hiç, elbette olur.
Eğer yine lafı tersten anlamamışsam, Cengiz Yavilioğlu aday adayları için 'ortalığa düşmeyin' ifadesini kullanmış ve ben fena halde bu lafa kıllanıvermiş durumdayım!
Daha önce böyle bir kıllanmam da Adnan Yılmaz'ın 'Benim adayım aslında belli. Benim adayım, sayın Başbakanımızın gösterdiği adaydır!'' lafına olmuştu!
***
Yavilioğlu'nun okuduğum açıklamalarından edindiğim izlenime göre, o kafa Adnan Yılmaz kafasıdır!
Küçük düşürmek amacıyla söylediğim anlaşılmasın lütfen.
Sadece var olan ama nedense de kabul görmesi dikta edilen bir 'zihniyet benzerliği'dir sözünü ettiğim!
Öyle ya, kimsenin 'adayım' veya 'aday adayıyım' diye ortalıkta dolaşmasına ne lüzum var!
Hatta şimdiden ziyaretlerde filan bulunmasına, bırak onu, 'aklından bile geçirmesine' hiç gerek yok!
Mesela Pazartesi öğleyin Muzaffer Gülyurt saat 11.00'de adaylığını açıklayacak.
Bu mantığa göre bu basın açıklaması da bir yerde fuzuli.
HER KİM BİR KOLTUĞA TALİP OLURSA, ANKARA'DAN NE KARAR ÇIKARSA ÖPÜP BAŞINA KOSUN! KİMSENİN YALANDAN YERE ÜSTÜNÜ BAŞINI YIRTMASINA GEREK YOK!
Galiba tam da denilmek istenen bu!
Galiba tüm dert dava da bu!
Dedim ya, eğer lafı tersinden anlamadıysam, sayın vekilimizin dediği aynen o!
***
Ben bu yazıya odaklanırken, tam da bu laf üzerine 'cuk' oturan bir değerlendirme geldi sevgili Vahdet Nafız Aksu ağabeyimden..
'Kertenkelenin kuyruğu, halkın buyruğu' başlıklı bir yazı kaleme alan Vahdet ağabey, liyakat yerine başka kıstasların gözetilmesini, 'zeki olmayıp parası olduğu için doktor payesi alan kişinin eline düşen hasta' diye değerlendirmiş!
Anladığım kadarıyla Vahdet ağabeyim demiş ki: Bir defa adayları tanımamız gerekiyor. Ölçmemiz gerekiyor. Nihayetinde şehir yönetecekler. Biraz sağına, soluna baksak iyi olur. Tepeden inme bir buyrukla bu iş olmamalı!
***
Eğer lafı tersinden anlamadıysam Yavilioğlu'nun bu lafı, gerçekten aday adaylarını rencide eden, küçük düşüren bir laf!
Hatta laf da değil, resmen bu 'gaf'!
Hele de Yavilioğlu gibi '1 yıl düşünen bir söyleyen' biri öyle bir lafı neden eder, bu saat olmuş halen daha anlamış değilim!
Dilerim meramını anlatırken yanlış anlaşılmalara sebebiyet veren bir açıklamadır bu, ya da gerçekten kitabın ortasından konuşmuştur o vekil!
***
İşin bir garibi de, sayın Yavilioğlu gerçekten hiç 'ortalığa düşmeden' vekil olmuştu.
Adını ben, çoğunuz gibi ilk defa Ankara'dan yazılınca duymuştum.
Tıpkı Fazilet Dağcı Çığlık gibi..
Tıpkı İbrahim Kavaz gibi..
Tıpkı Sadettin Aydın gibi..
Tıpkı Mücahit Daloğlu gibi..
Tıpkı şu gibi, tıpkı bu gibi!
Bundan da anlıyorum ki, esasında doğru da söylüyor olabilir sayın vekil!
***
NOT: Belediyespor geçen hafta Düzyurt'a yenildiğinde mavi-beyazlı yöneticiler adına çok üzüldüğümü, hatta o şok mağlubiyetten dolayı onlara 'acıdığımı' söylemiştim. Gerçekten o talihsiz maçı izlemeseydim öyle düşünmezdim de demiştim. Grup ikincisi Manavgat'tan galibiyetle dönmeleri kuşkusuz beni de sevindirdi. Çünkü ikinci bir mağlubiyet halinde ben büsbütün o idarecilere acır olacaktım! Bir nevi yara saran oyuncuları, bu zorlu deplasmandan galibiyetle döndükleri için kutlarken, sevgili Yavuz hocama da büyük bir 'geçmiş olsun' diyorum..
FACEBOOK YORUMLAR