Onca yıldır bu işlerin içindeyim. Bildiğim tek bir şey var, o da Sokrates baba baştan söylemiş çıkmış zaten. Hiç bir şey bilmediğimdir'!
Malumlarınız olduğu üzere BB Erzurumspor bu sezon çıktığı dördüncü deplasmandan da galibiyetle döndü. İkisi kupa, ikisi de lig olmak üzere 4 dış saha maçından galip ayrılan Erzurum, kupada iki tur atarken ligde de aldığı bu 3 puanla ilk 5'e girdi. Durum şu an Erzurum takımının iyi yolda olduğunu gösteriyor. Bu durumda da gördüğüm kadarıyla son 3-4 gündür ilgili ilgisiz herkes hem mutlu, hem de gelecekten umutlu. Buraya kadar sorun yok. Ama asıl benim itirazım doğmamış çocuğa don biçenlere. Hep bunlarla sorun yaşamışımdır, onlarla hiç geçinememişimdir. Onları bir iki gündür yine sahnede görüyorum. Alınan bu galibiyet ile Erzurum'a inanılmaz anlamlar yüklerken görüyorum yine. Oysa biliyorum ki onlar daha bir hafta önce bu takımla bir şey olmaz diyenlerdi. Hocasından bir şey anlamayan köylü diye bahsederlerdi.
Çok yazdığımı hatırlıyorum. Ahan yine yazıyorum. Yahu beyler, bırakın bu işleri. Yarın pişman olacağınız işlere kalkışmayın. Necip Fazıl Kısakürek'in güzel bir sözü var. Diyor ki: Sonunda eyvah diyeceğin şeylere başından eyvallah deme. Pişman ol ama pişman ölme! Bence su akar yolunu bulur gerçeğinden hareket ederek takım için şampiyon olur da deme, olmaz da deme. Deme bunu be! Relaks ol. Bırak o işleri. Hem pişmanlık parmak izleri gibidir. Kişilere özeldir. Pişman olduğunda da itibarın zedeleniyor. Mecbur değilsiniz ahkam kesmeye, fal bakmaya. Fala bakacağınıza işinize bakın. Siz maçınızı izleyin, işi oluruna bırakın. Yener, yenilir, çok da karışmayın. Ben çok gördüm bu işlerde duayen olduğunu sananların da yanıldıklarını. Hele de Erzurum süper lige çıkarken. Ve yine bu konuda çok özlü bir söz ile yazımı noktalıyorum. Hiç anlamamak anladığını zannetmekten iyidir! Kalın sağlıcakla!
FACEBOOK YORUMLAR