Bugün DOĞU TV’nin sahibi olan Av. Ayhan Köseoğlu, tanıdığım ‘pratik zekalı’ insanlardan biridir. Lafı cebindeliği ve hazır cevaplılığı bana meslektaşı bizim ‘Farfaruk abi’ Av. Faruk Terzioğlu’nu da hatırlatır hep. Kendileri ne düşünür bilemem ama onu bu konuda Faruk ağabeyinin yedeği olarak da görürüm açıkçası.. Zaman zaman biraraya geldiğimiz Köseoğlu ile dün akşam televizyondaki odasında sohbet ederken, aday adaylığı mevzusu konusunda bir tesbitte bulundu ki ‘Faruk abi de olsaydı öyle derdi’ dedirten cinstendi! Günümüz siyaset ve aday belirleme anlayışına pek bir isabet buyuran tesbiti, aynen şöyleydi:
***
”Milli Piyango var biliyorsun, çekilişi yapılır zaman zaman.. Büyük ikramiye vardır bu çekilişte, illa ki birine çıkar! Birisi mutlaka o biletten almıştır ki ikramiye ona çıksın. Ama AK Partisi’nde aday adaylığı piyango gibi bile değil! Zira orada bileti olsa da olmasa da birine büyük ikramiye çıkabiliyor. İlla da bilet almasına gerek yok. Şimdi onca ismi geçen aday adayları arasında biz birisi Büyükşehir adayı edilir diyoruz ama bir bakmışız hiç ismi dahi konuşulmayan bir aday oluvermiş. Olur mu, olur!”
***
Daha önceleri ”Olur’un Belediye Başkanı da talipli olsa Büyükşehir’e aday olur!” tesbitime de paralel olan Köseoğlu’nun o tesbiti, bu sabah Muzaffer Gülyurt’un aday adaylığını açıkladığı toplantıda aklıma geldi. Cengiz Yavilioğlu’nun ‘ortalığa düşmenize gerek yok’ buyruğunu yaptığı, bizim Sevda Güneş’in ‘İşte Başbakanın adayı’ diye yeniden Ahmet Ağırman’ı ‘işe çıkarttığı’ bir dönemde Gülyurt da acaba ‘boşa kürek’ mi çekiyordu acaba? Eğer gerçekten hiç tanımadığımız, ismini dahi duymadığımız bir isim ‘dikta’ edilecekse bende bir sorun yok ama, ‘ortalığa düşenler’ kendilerini acaba nasıl hissedecekler, o az biraz sorun! En çok da halihazırdaki başkan Küçükler ve aday adaylık için artık bir nevi kumar oynayacağını sandığım İl Başkanı Murat Kılıç da dahil hepsi de ‘Süreç bir tamamlansa da helas olsak’ demeye başladı gibi..
***
İşin bir başka ‘travma’ yapan olumsuz yansıması da ne, biliyor musunuz? Şehirde şu anda çoğu zümre-i zevat, adayın kim olduğundan çok, ‘acaba ben hangi adayın yanında poziyon alayım?’ın derdine düşmüş! Sizi bilmiyorum ama ben bunu son derece net bir şekilde görüyorum. Belki birileri mecburiyetten ya da samimiyetten birilerinin yanında saf tutmuş durumda. Ama hele daha safını belli edememiş, olsa hemen safları sıklaştıracak bir sürü safı da görmüyor değilim! Üzülüyorum da onların adına. Bir ufak ışık bekliyorlar, bir safta bulunsunlar diye! Kaldı ki sıklaştırmaları dakika sürer o safları! Sadece saf olanlar, saf arayanlar mı? Bizden de bazı saf arkadaşlar aday adaylık için isimleri geçenlerin fotolarını yanyana diziyor, sanki içlerinden biri aday gösterilecek diye sunuyorlar millete, saf saf!
***
Her neyse, Erzurum’da manzara aşağı yukarı böyle. Hani Kastamonululara atfedilen ‘Daş düşebülü, ayu çıkabülü” tabelasına inat, biz de herhalde ”Ortalığa düşenler de olabülü, ancak sürpriz bir aday da çıkabülü..” deyip yazıya bugünlük noktayı koysak fena olmayacak!
—
NOT: Sabah Can Urfa’nın sahiplerinden Zeki Arıcıoğlu’nun Gürcükapı’da hizmete sokmaya hazırlandığı ‘kahvaltı ve Köfte Salonu DAYI’nın ilk menülerini biz basın mensupları test ettik. Allah hayırlı etsin, Zeki hocam Erzurum’a çok güzel bir mekan daha kazandırdı, ‘ağız tadıyla dışarıda bir kahvaltı yapayım, köfte yiyeyim’ diyen meraklılara duyurulur..
FACEBOOK YORUMLAR