Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına yeniden seçilen Lütfü Yücelik’i ben dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, ekibini de AK Partisi’ne benzettim.. Beni böyle düşünmeye sevkeden en büyük etken de, seçim öncesi rakiplerinin ‘ortalığı velveleye vermesi’, ‘şehirde kendilerini konuşturması ‘, ‘medyayı daha çok kullanması’ydı! Zaten Recep Tayyip Erdoğan’ın da kazandığı tüm seçimler hemen hemen böyle olmamış mıydı?
***
Son yıllarda siyasi aranede iki tür seçmen profilinin belirdiğini görüyoruz. Bir kısmı ‘konuşan’, diğer kısım da ‘sessiz çoğunluk’. Konuşan kesim genelde görüldü ki muhalefete çalışıyor, susmayı tercih eden sessiz çoğunluk da iktidar partisine! Hem de öyle-böyle değil. ‘Yığın’la oyla! Kaldı ki son iki dönemde de Ahmet Küçükler’in Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandığı seçimde ‘konuşulan MHP’li adaylar’, ama ‘kazanan AKP’li aday’ olduydu! İlk seçimde şehirde bir Mahmut Uykusuz rüzgarının estiğini anımsayanlar , hafızalarını zorlarsa ikinci seçimde de MHP’nin bir sonraki adayı Kamil Aydın’ın kazanacağının sıklıkla söylendiğini, pekala hatırlarlar!
***
Hatta bu konuda en çarpıcı bilgiyi bana DOĞU TV’nin şimdiki sahibi olan Avukat Ayhan Köseoğlu vermişti bir gün. Köseoğlu, Küçükler’in ikinci defa kazandığı seçimlerin hemen öncesinde bir Ankara yolculuğu esnasında uçakta Erzurum mebusu Muhyettin Aksak ile bu konudaki bir sohbetinden bahsetmişti. Köseoğlu, yanyana oturdukları Muhyettin Aksak’ın, kendisine seçimin ne olacağını sorduğunda, ”Görünen o ki Kamil Aydın kazanacak. Çünkü şehir Kamil Aydın diyor sayın milletvekilim’ cevabını verdiğini belirtmişti. Bunun üzerine Muhyettin Aksak’ın kendisine ‘Yahu, bak sen de yanılıyorsun! Cumhuriyet Caddesi böyle diyebilir. Ama Erzurum, Cumhuriyet Caddesi’nden ibaret değil’ dediğini aktaran Köseoğlu, ‘Gerçekten dediği gibi çıktı. Seçim sonuçları gösterdi ki gerçek, Cumhuriyet Caddesi’nde konuşulanlar gibi değil. Görüyoruz ki artık, iktidar partisine oy verenler, şehirdeki konuşmayanlarmış ve büyük çoğunluk da zaten bu işleri konuşmazmış, sandıkta konuşurmuş’ diye ifade etmişti..
***
Evet. Son yıllarda kazanacağı iddia edilen bu ‘konuşan kesim’, ETSO seçiminde de yanıldı. Yücelik’in hem de ezici bir çoğunlukla seçimi kazanmasını ben ‘sessiz çoğunluğun zaferi” olarak değerlendiriyorum. Görüldü ki, seçimi kazanan Yücelik taraftarlarını biz çok duymadık. Hatta bir iki ‘zorlama Yücelik haberi’ dışında Yücelik medyada bile hemen hemen hiç yoktu! Mesela Erzurum’un ulusal yayın yapan çiçeği burnundaki KARDELEN Televizyonu’nda Yücelik bir defa canlı yayın imkanını kullanırken, birinde Resuloğlu, diğerinde de Güvenli olmak üzere iki kere proğram konuğu olarak plan ve projelerini kamuoyuna duyurma fırsatını bile buldular ama bunun avantaj olmadığı da ortaya çıktı. Yani, bir çok örnekte olduğu gibi bu seçimde de konuşulan isimler hep Murat Resuloğlu ve Mustafa Güvenli oldu, ama kazanan başkası! Siyasi arenada olduğu gibi bu önemli sivil toplum örgütünün seçiminde de ‘masaya yumruğu vuranlar’, adlarını hiç duymadığımız, simalarını bilmediğimiz sessiz çoğunluklar oldu. Yücelik’i başlıkta olduğu gibi ‘Recep Tayyip Yücelik’ göstermem de bundan zaten!
***
Bir bakıma Erzurum’da bu işler hep böyle. Rektörlük seçiminde de öyle oluyor, il başkanlıkları seçiminde de. Şu anda işbaşında olan Murat Kılıç’ın kazandığı seçim de dahil, bir çok seçimde bunun böyle olduğu görüldü. Hatta sırf bu yüzden geçmişte Vahit Bingöl’ün hem de iki defa ANAP İl Başkanlığını kaybettiği de ‘şehir efsanesi’dir! Herkesin ‘Vahit Bingöl’ dediği iki seçimde de başka yiğitler ipi göğüslemişti! Geçenlerde söyledim yine söylüyorum. Yaklaşan bir seçim var. Bu seçim için kulis çalışmaları şimdiden başlamış. Özellikle de anketler bu aralar pek bir dikkat çekiyor. Kimi anketlerden Büyükşehir için sürpriz isimler çıkıyor. Ama durum hiç de öyle değil. Anketler çoğu kez doğruyu yansıtmıyor. Genel anlamda anketlerde bir doğru ortaya konuluyor ama yerel bazda, ı-ıhh! O yüzden de dedim ki ‘Erzurum’da anketlerde kim birinci çıkıyorsa bilin ki o aday edilemeyecek’! Sizce haksız mıyım?
***
ETSO seçimi sonuçları ile ilgili daha yazacaklarım çok ama tadında da bırakayım istiyorum. Ancak, bir defa Lütfü Yücelik ve ekibine, bu ezici zafer karşısında ‘şımarmamalarını’ demeyi de lüzumlu hissediyorum! Bana biraz şımaracakları gibi geldi de! Bırakın şımarmayı, aksineçok daha mütevazi olmalılar! (Nasıl başaracaklar ,o da ayrı konu ya!) Biliyorum. Öyle az alttan alttan çalışmadılar. İşte bu seçimi kazanmak için sarfettikleri enerjiyi biraz da yeni dönemde gerçekten bir şeyleri yapmak veya başarmak için kullanmalılar. Ben şahsen geçen dönemde Lütfü Yücelik’in hangi projeleri hayata geçirdiğini merak ediyorum. Belki de çok şey yaptı, ‘Galalı olmamdan ötürü’ ben göremedim! Olur ya!
–
NOT: Benim çok da uygun bulmadığım ve ‘yükün elletme ağabey’ diye itirazıma rağmen belli ki İsmail Köse MHP’den Büyükşehir adaylığını kafaya koymuş. Dün telefonla beni de aradı ve aday olduğunu, sağolsun ‘eski bir tanıdığı’ olarak bana da duyurdu. Duyururken de son derece sağlıklı olduğunu, 50 yıllık tecrübesini Belediye Başkanı olarak değerlendirmek istediğini ve bu şekilde hemşehrilerine bunun bir borç olduğunu düşündüğünü filan belirtti. Elbette ki nezaketsizlik edip ‘Ağabeyi otur oturduğun yerde işte. Rahatın hiç bozma! İlla ki MHP aday bulur! Senin aday olman şart mı?’ diye soramadım. Açıkçası, sadece ‘hayırlı olması’ temennisinde bulundum, hafif ‘riya’ koktum! ! Bu arada, Kendisi demese ben de bilmeyecektim. 70 yaşında bir MHP adayı ile yaklaşan seçimin de kolay olmayacağını düşünüyorum ve bu konuda hem Köse’ye hem de aday göstermesi halinde MHP yönetimine de telkinde bulunup saygısızlık yapmamayı da istediğimi belitmekten geçemeyeceğim!
FACEBOOK YORUMLAR