Sıcağı sıcağına anlatılan ve yazılanlara bayılırım.
O tür yazılarda saflık vardır, hesap filan yoktur.
Kemiksizdir.
Önü arkası olmaz.
Eskilerin tabiriyle 'kemi ortadan' kırar, bodoslama dalar, sonda diyeceğini başta der.
An'lıktır.
Cümle cümle iyi niyet, satır satır samimiyet kokar.
Lütfen, siz de Büyükşehir Belediye-Çorum maçından hemen sonra kaleme alınan bu yazıyı spontane bir yazı kabul edin ve o karambol an'a verin!
***
Erzurum'un ancak kazanması halinde play-off'a kalmasını gerektiren Çorum maçı, bu sezon iç sahada oynadığı 17'nci maçtı.
Bir önceki maçlara oranla seyirci sayısının 2'ye, hatta 3'e katlanmış olması, bu maçın önemini zaten ortaya koyuyordu.
İlk defa mavi-beyazlı oyuncular bu kadar kalabalık ve coşkulu taraftar topluluğu önünde maça çıktılar.
Seyircisiyle buram buram Erzurumspor'u anımsatan görüntülerin yaşandığı karşılaşmanın özetini yapmak gerekirse, Mustafa Özkaya'nın attığı frikik ve Çorum'un son saniyeye kadar gelmesi an meselesi olan atılamayan golü, maça damgasını vurdu!
***
Şu ana kadar oynanan maçlarda Erzurum Belediyespor'un rahat maç kazandığı maç hangisiydi derseniz, herhalde biraz düşünür, sonra 1-2 maç derim.
Onlar da belki Ünye ve Çıksalın maçlarıdır.
Her mavi-beyazlı oyuncunun ve de yöneticilerin, 'hakem bitiş düdüğünü çalsa da kurtulsak' dediği çok maç sayarım ama.
Kan süzülen maçı çok oldu bu sezon Belediye takımının.
Bu Çorum maçı da öyle bir maçtı.
Verilmiş sadakası varmış ki bu Erzurum takımı o sahadan galibiyetle ayrıldı ve adını play-off'a yazdırdı.
Gerçekten belki de bu sezon ilk defa Belediye takımını Erzurumspor niyetine izlemeye gelenler, maç sonunda sevindi ama bu stresi sadece bir maçta yaşamış olduklarına şükrettiler.
***
Sergilenen futbol anlamında yazılası, anlatılası aslında fazla da olmayan bir maçı geride bıraktık.
Yıllar sonra bu maçın öneminden dolayı Erzurumspor niyetine stada koşan 10 bine yakın taraftarın tezahüratları altında zor da olsa önemli bir badireyi atlatıp play-off'a çıkan Erzurum takımında seyirciyi anlıyorum da, teknik heyet, futbolcu ve yönetimin şampiyon olmuş gibi sevinmesini anlayamam.
Bir köy takımı olan Düzyurt'un direkt 2.lige çıktığı bir gruptan ik 5'e kalmaya bıraksın seyiriciler sevinsin.
Onların seyirciler gibi sevinmesine hakkı olamaz, olmamalı.
***
Hele hele Yavuz hocam.
Normalde sen bu alemde rüştünü ispatlamış birisin.
Bir şekilde sen bu gruptan birinci çıkacak bir ekip kurmalıydın, öyle bir ekip kuramadığın için şaşırdığımı söylemeliyim.
Ve artık yapacak bir şey de kalmdığına göre ne et et, bize bu 2.ligi play-off'tan yaşat.
Bunu daha geçen yıl bu zamanlar Gümüşhane'de yaptın, biliyoruz.
Bir daha diyorum.
Aynı mutluluk tablosunu bize de yaşat.
Çorum maçından sonra şampiyon olmuş gibi sevinen o taraftarlara şampiyonluğun sanalını değil, gerçeğini göster.
---
NOT: Ya Allah aşkına, o Erzurum Belediye-Çorum maçındaki o protokol ve basın tribünün hali neydi öyle? Rezaletin daniskası vardı ve ben dahil çoğu basın mensubu arkadaşım, bir sürü tanımadığımız kişiler yüzünden maçı ayakta izlemek zorunda kaldık. Sanki ilk defa bu stadda önemli bir maç oynanıyordu. Sahadaki oyuncular kadar tribün düzeninde de 3.ligdeydik! Erzurum Belediyesporlu idareciler bu işe hiç değilse gelecek sezon için hem protokol ve hem de basın tribünü için bir düzenleme getirse iyi olacak.
FACEBOOK YORUMLAR