Kendi partilisi de olan çoğu kişinin de, ondan fazla hazzetmediğini biliyorum. Herşeyden önce aykırı bir tip! Bir toplumda en son söyleyeceğini en başta söyleyip çıkan tipler vardır ya, işte onlardan biri! Dobra dobradır! Sözü her an cebinde! Söyleyeceği varsa, lafını karşısında kim olursa olsun sakınmaz, söyler! Son derece sıra dışı biri.. Eğilip, bükülme kitabında yazmıyor! ‘Gelene ağam-gidene paşam’ hiç değil! Bir çoğunun aksine öyle emir kulu olacak biri değil! Emrikaviden hoşlanmıyor. Tatlı dille talepte bulunulsun istiyor.. Hiç bir zaman kendini asla kasmıyor, içinden geldiği gibi davranıyor! Sade ve doğal! Üstelik bu adam hem de siyasi! Daha önce herhangi partide bırakın çalışmayı, önünden bile geçmemiş! Anlayacağınız ‘taze’ siyasi! Evet.. AK Partisi’nin Aziziye İlçe Başkanı Ahmet Gül’den bahsediyorum!
***
Farklı bir siyasi figür tablosu çizmesinden ve de ezber bozan bir siyasi kişilik olmasındandır, ben onu tanıdığıma çok memnunum! Her görüşmemizde de bende son derece ‘güvenilir bir dost’ imajı çizmiştir! Onunla konuşurken bir partiliden ziyade yakından tanıdığım bir dostum hissine kapılıyorum! Ya da o bana tanıdığım normal bir siyasiden farklı bir karakter olarak kendisini hissettiriyor! Normal bir insan rahatlığını ‘hoyratça’ sunarken ben de onun yanında bırakın gerilmeyi, rahatlıyorum bile! İçinden geldiği gibi konuşan adamlar oluyoruz beraberken! Çoğu kez siyasi ve dünya görüşlerimiz çatışıyor olsa dahi!
***
Ahmet Gül herşeyden önce kendini aşmış biri! Sanılanın aksine sıfır egoya sahip! Öyle zannediyorum kendisinden hazzetmeyenler onu daha çok kendini beğenmişlikle suçlarlar! Herkes normalda sever ve kendini beğenir! Varsa da, o da herkes gibi kendini beğenir, sever! Sanıyorum, kendini beğenmişlik suçlaması, biraz da onun piyasada dolananlardan farklı görüntü vermesinden kaynaklanır! Güzel bir arabaya biniyor, ‘güzel’, ‘pahalı’, ‘marka’ giyiniyor ve son derece de bakımlı! Kendi asıl işine desen, yoğun siyasi faaliyetlere rağmen dört elle sarılmış! ‘Dostluk başka, alışveriş başka’ misali! Ne görsem saçı taralı! Bir ara kirli sakallı görmüştüm de merak etmiş sormuştum. Güneydoğu illerine de iş gezisi yaptığı için güvenlik gerekçesiyle sakalı bıraktığını söylemişti de şahsen beni ikna da etmişti! Ben ona Fırfırik’te bir kaç kez ‘artist’ diye yazdım, gülüp geçti! Yalan yok! Hakikaten eski Türk filmlerinde Ediz Hun, Engin Çağlar ve Göksel Ersoy gibi ‘salon çocuğu’ artist tiplere benzetirim hep onu! Eski zaman olsa onu koy bir filme, başrolün hakkını verir oğlu, verir!
***
Bu köşeleri okuyanlar böyle methedici, bir nevi ‘yıkama-yağlama’ kokan yazılardan hoşlanmazlar, bilirim! Ama Erzurum siyaset sahnesinde Ahmet Gül gibi genç, eğitimli, şık, bakımlı ve de bildik siyasetçilerden farklı tiplerin olması, bana ilerisi için umut veriyor. Kılık kıyafette yakalanan seviyenin, uslup ve anlayışta da yaşanacağını sananlardanım! Mesela Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, İl Başkanı Murat Kılıç, Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, MHP İl Başkanı Zekai Kaya, MHP Yakutiye İlçe Başkanı Cihan Aksakal, Saadet Partisi’nde Sedat Laloğlu, güzel fotoğraf veren, şık isimler! Üstelik bahsettiğim bu isimlerin yaşları da ayrı bir şık duruyor! O açıdan, Ilıcalı Ahmet Gül’e ben ayrı bir paragrafı bir borç bildim, bugün gündemime onu aldım! Erzurum, bir şekilde giyimi kadar, hoşgörülü, kavgacı bir ortamdan uzak, sağduyu ile hareket edip usule uygun tartışmaya açık ve dahi ‘kafası da şık’ adamları, çok ama çok seviyorum ben!
FACEBOOK YORUMLAR