AYNI GEMİDE OLMAK veya OLMAMAK...

Toplumsal olarak “aynı gemide olmak” aynı şartlarda yaşamak için geminin kaptanının, çalışanların ve yolcuların birbirlerine karşı sorumluluk, adalet, hakkaniyet, eşitlik ve birliktelik duygusuyla “her ne olursa olsun başa gelenin beraberce çekileceği” inancını taşımak ve bunu hayata geçirmektir.

Aynı gemide olmak; Kaptanın, zabitin, mürettebatın, sınıf fark etmeksizin bütün yolcuların yolculuk boyunca aynı güzellikleri görmeleri, aynı mutluluğu paylaşmaları, aynı huzur ortamında aynı güven, koruma, korunma ve emniyet içinde olmalarıdır.

Aynı gemide olmak; aynı korkuları, aynı endişeleri, aynı sıkıntıları yaşamak, beraber ağlamak, beraber gülmektir.

Aynı gemide olmak; herkesin aynı tehdit, aynı tehlike altında, aynı dertten mustarip olmalarıdır.

Aynı gemide olmak; herkesin aynı havayı soluması, hep birlikte açlıksa açlık, tokluksa tokluk, varlıksa varlık, yokluksa yokluk içinde olmalarıdır.

Aynı gemide olmak; en üstten, en alta bütün toplumun ''komşusu aç iken tok yatan bizden değildir'' Hadis-i Şerifinin doğrultusunda yaşamasıdır, diğerkâmlığıdır.

Aynı gemide olmak; yöneticilerin, makam, güç, para sahiplerinin, fakir fukaranın, emir verenlerin, emir alanların, işçinin, memurun kısaca ülkede yaşayan her bir bireyin kanun önünde, toplumu ilgilendiren her yerde, her zaman, her şekilde aynı haklara, aynı yaşam standardına sahip olmalarıdır.

Birileri sık sık aynı gemideyiz diye hamaset yapıyor ya!

Etrafınıza bakınız ne görüyorsunuz? Aynı gemide miyiz?

Aynı gemideysek; aynı özgürlüklere, aynı haklara sahip olmamız gerekmez mi?

Burada sorunu çözümsüz kılan en önemli husus toplumun önemli kesiminin kendisi açlık, sefalet, yokluk içinde yaşarken geminin üst kısmında yaşanan zenginlik ve refahı normal karşılamaları ve Allah’ın ayrım yapmaksızın tüm insanlar için yarattığı nimetlere kendilerini, evlatlarını layık görmemelerdir.

Eğer aynı gemideysek bu gemide; ahlaklı, vicdanlı, adaletli, merhametli, adaletli barışçıl, güvenilir, dürüst, şerefli, haysiyetli, erdemli olanlarla, zulme karşı direnenlerle birlikte olmalıyız.

Aynı gemideysek birilerinin yaşam ve motivasyon kaynağı olan “başkalarının başına gelen felaketlerden keyif alma” duygusunun getirdiği karşımdakine kalacaksa gemi batsın arzusunu, hırsını, kinini taşıyan bedhahları durdurmalıyız.

Aynı gemideysek; bozguncuların, ahlâksızların, hırsızların, katillerin, yalakaların, merhametsizlerin, şerefsizlerin, zalimlerin, vicdansızların, kibirlilerin, kin ve nefret tohumu ekenlerin, kim olursa olsun parti, cemaat, tarikat yoluyla toplumu bölenlerin, menfaatperestlerin gemimize hükmetmesini engellemeliyiz.

Aynı gemideysek gemimizin dümenini; gemiyi barışa, huzura, hakkaniyete, adalete, özgürlüğe, kurtuluşa, refaha yönlendirecek, gemiyi müreffeh denizlere götürecek, kendisini ve çevresini değil gemiyi ve gemideki insanları düşünen, fedakâr, adaletli, özgürlükten, özgür düşünceden yana olan, erdemli, dürüst,  yüreği sevgi ve saygı dolu olan, tevazu sahibi insanlara teslim etmeliyiz.

Unutulmasın ki; lafla peynir gemisi nasıl yürümüyorsa aynı şekilde lafla hepimiz aynı gemide olamıyoruz.