Muhammet İSPİRLİ

Muhammet İSPİRLİ

[email protected]

SAĞLIKLI GÜN DİLEKLERİMLE!

16 Mayıs 2016 - 20:01

Sağlık sorunlarım nedeniyle bir süredir yazılarımı aksatıyordum.
Rabbime şükür, şimdilik iyiyim…
Yaklaşık 3 yıldır nispi rahatsızlığım, tüm araştırma ve tetkiklere rağmen kendini belli etmeyen sol böbreğimdeki taş nihayet yaklaşık 2 cm olarak deşifre oldu ve bana da 2,5 ayda  yaklaşık 5 operasyona ve akabinde hafif bir kalp krizi ile stentli anjiyoya mal oldu.
Bir kısmını harici bir kısmını dahili kırdırıp, nihayet dışarı alınan taşlar MTA’ya gönderildi, analiz raporlarına göre doktor tavsiyesi ile önlem alacağız.
Tabii, tedbir bizden takdir Allah’tan…
Kişisel sağlık sorunumu burada paylaşmamdaki amacım, hem herkesin başında olan yani herhangi bir dakikada kapımızı çalacak ani bir sağlık sorununun nispi detayları  hem de sağlık personeline naçizane bir teşekkür.
Evet
Sosyal paylaşım hesabımda da belirttiğim gibi;
ÇOOK ÇOOK TEŞEKKÜRLER!
Üniversite hastanemizin Üroloji servisinin değerli hocaları (sigarayı da bırakmama esprileriyle sebep olan) ve tüm personeline;
2,5 aydır taşların ve benim nazıma tahammül eden sevgili doktorum Prof.Dr. Yılmaz Aksoy ile mahir elleriyle taşları sabırla tek tek toplayan Doç. Dr. Tevfik Ziypak Hocaya;
Sevgili bacanağım Yrd.Doç.Dr. Mehmet Melikoğlu ve eşi  Prof. Dr. Meltem Hocama;
Geçtiğimiz pazartesi akşam hastaneden çıktım, sabah ani rahatsızlık ve kısmi kalp krizi ile tekrar hastaneye yetiştirildim;
Yarım saat içerisinde anjiyoya alındım, kalbimde stentli damarı tıkayan pıhtıya anında müdahale edildi ve gerekenler yapıldı.
O saatte icapçı olan büyük bir metanetle anjiyomu başarıyla gerçekleştiren Doç. Dr. Ednan Bayram ve ekibine;
Yoğun bakımda iken yalnız bırakmayan çok değerli doktorlarımız  Prof. Dr. Fuat Gündoğdu, Prof. Dr. Serdar Sevimli, Prof. Dr. Mahmut Açıkel, Prof. Dr. Hüseyin Şenocak, Prof. Dr. Şule Karakelleoğlu ile hayli ilgisini gördüğüm Dr. Oğuzhan Birdal’a yürekten teşekkürler…
Özellikle bir teşekkür de rektörümüz, kadirşinas kalp cerrahımız Prof. Dr. Hikmet Koçak Hocama…
Çünkü, 2009 yılında ilk kalp problemi yaşadığımda yukardaki bir zamanların taşımalı hastanesinde yoğun bakımda ziyarete gelmiş, oradaki daracık ortamı görüp hemen verdiği emirle ertesi günü duvarları yıktırarak yoğun bakımı genişletmişti.
Bu olayın özel bir tanığıyım…
Kardiyoloji deyip geçmemek lazım…
Elbette ki hastanelerimizde diğer birim ve servisler de önemli ama. Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nin Kardioloji Merkezi son durumu itibariyle olması gerekene geç bile kalınmış.
Son 7 yıl içerisinde mekan ve teknik imkanlar yaklaşık 5 katına çıkmış ama bu bile şu anda yetersiz görünüyor.
Yetersiz demişken, hastanede özellikle yardımcı sağlık personeli, temizlik personelinde de ciddi bir yetersizlik söz konusu…
Koca ek bina ile kardiyodaki pencerelerden esintiler hala önlenememiş, bunun da hesabının ilgili mimar, mühendis ve müteahhitlerine sorulması gerektiğini ayrıca anımsatmak isterim.
Rektör adaylarına duyurulur…
Ve ayrıca, hastane ortamıyla hemhal olduğum şu iki üç aylık dönemde,. gerek üniversite ve gerekse bölge eğitim hastanesinde gördüklerimi bir türlü kabullenmek, duyduklarıma da inanmak istemiyorum.
Bazı insanlarımız, hasta veya yakınları, gözbebeğimiz gibi bakmamız gereken bu sağlık kuruluşlarını hoyratça ve daha da ileri gideyim hayvanca kullanıyorlar, yattıkları servisleri, özellikle tuvaletleri, oturdukları koltukları, yatırdıkları sedyeleri ve hatta ve hatta duvarları… Kendisini ya da yakınını hayata döndürmek için canla başla giden ambulansına kurşun sıkıp molotof  atanları haberlerden izleyince! Şeytan diyor ki;
Neyse şeytanı dinlemeyelim de, üzerinde yattığı çarşaf ve nevresimi hatta ve hatta duvardaki televizyonu bile yürütürken yakalanan güruhlara sen akıl fikir ver Ya Rabbiiim!
Konu fazla dağılmadan; Yoğun bakım ünitesinde kaldığımın ikinci günü kadın erkek karma yaklaşık 30 hastanın kaldığı bu mekana tekrar gittiğimde hastalar değişmişti.
Servislerde ise adeta yer yok…
Demek ki doğudaki insanın kalbi teklemeye başladı…
Çevremdeki meslektaşlarım bunun ayrı bir kanıtı…
 Aradan 6 ay geçmiyor ki bir gazeteci arkadaşım kardiyoya yatmasın…
Şaka bir yana, Allah sağlık sıhhat versin!
Kalplerde bir şekilde sorunlar hallediliyor da Rabbim nazardan ve fesatlarından korusun!

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum