Erzurum'da düğün konvoyları kuralları ihlal, trafik sıkışıklığı, gürültü kirliliğiyle birlikte tehlike saçmaya devam ediyor.
Özellikle cumartesi ve pazar günleri sabahın erken saatlerinde ya da gece geç saatlerde oluşturulan konvoylar şehir içerisinde, Farabi caddesi ve hava limanı yolunda, Türbe yolu hatta üniversite yerleşkesinde gürültü kirliliğiyle birlikte trafiği adeta kilitliyor.
Önceki hafta sonu hastaneye getirmek için hava limanından aldığım misafirimle şehre seyir halinde iken, otogar çıkışında bir sünnet düğününün arkasında maruz kaldım.
Konvoydaki araçlar yan yana 5 sıra. İleride ortalarda sünnet çocuğunu aracın tepesinden çıkartmışlar, klakson ve sonuna kadar açılmış müzik seslerinden benim “yolu açın!” korna sesim bisiklet düdüğü gibi kaldı. Araçlar yürüme hızında. Mübalağa etmiyorum, 5 dakikada gelebileceğim yolu tam 27 dakikada geçebildim.
(Merak eden ilgililer göstermelik kameralı kayıtlara bakabilir!)
Son kavşakta, “yol versenize, trafiği kapatmışsınız” çıkışıma pis gülümsemeli “neydah, dügün!” cevabını almaz mıyım...
Yan yana dizilen bu araçlar ne şerit kuralı tanıyor ne kırmızı ışık ne yaya trafiği ne de çevre sakinlerinin huzur hakkının bilincinde...
Camlardan sarkmalar, tehlikeli sollamalar, bir türlü önlenemeyen halk otobüslerinde sıkça rastlanan garip garip korna seslerine bir de konvoylardaki egzoz patlatmaları, gırla müzik sesleri ve son zamanlarda eklenen motosiklet fantezisi...
Bu durum polis ve zabıtanın çok da umurunda!..
Sadece olası sınav günleri öncesinden basın aracılığıyla duyurulan uyarı bültenleri...
Onu da kim kaale alıyorsa...
Hiç de hoş göremeyeceğim bu geleneği kuralsız şekilde aşırı dozda uygulayan, keyfini çıkartanlar, şehirde, büyükşehirde yaşadıklarının farkında olmasalar gerek.
Kardeşim, savunduğun bu gelenek eskiden köyler, mahalleler, küçük şehirlerde geçerliydi. Herkes birbirini tanır, sevincini paylaşır birlikte eğlenilirdi. Aynı şekilde acı da paylaşılırdı. Eğer o çevrede örneğin bir keder var ise, ya o düğün ertelenir veya hafif eğlencelerle yapılırdı. Saygı vardı, anlayış gösterilirdi.
Şimdi...
Yukarıda belirttiğim saatlerde o yollar adeta düğün konvoylarınca fütursuzce işgal ediliyor.
Kederi varmış, hastası varmış, ders çalışıyormuş, evinde dinleniyor, ofisinde çalışıyor, caddenin kaldırımında geziyor, dolaşıyor; trafikte en doğal hayatının içindeymiş... Bu durum konvoydakini hiiiç ilgilendirmiyor...
Yolu sıra sıra keyifle kapatmış, ön tarafta hayatın düzen bozucu gerçeğini göz göre göre keyifle filme alan son zamanlarda moda olan organizasyon kamera ekibi, etrafı motosikletlerle çevrili gelin damat ve yakınları...
Düğününüz, toyunuz hayırlı olsun ama bunu kuralsız, düşüncesiz, saygısız şekilde yapmaya devam ederseniz; rahatsız ettiğiniz (öncesinde ve sonrasında) sizlerin de dahil olduğunuz insanların iç sesini hatırlamanızı dilerim.
Ne dersiniz?
Polis ve zabıtaya fazla sözüm yok.
Çünkü sözüm ona BÜYÜKŞEHİR olan bu memlekette her iki kesimin de ne görev alanları belliii ne de ne iş yaptıkları!
FACEBOOK YORUMLAR