Kapıdan kovsan bacadan giriyorlar.
Bu ne aymazlık, bu ne anlayışsızlık, bu ne kanun tanımazlık, saygısızlık, vurdumduymazlık?
Güya, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, cep telefonları ve e-posta adreslerine izinsiz olarak reklam amaçlı SMS veya mail gönderen kişi ve kuruluşlara para cezası verileceğini duyurmuştu.
Güya, 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Kanun ve Yönetmelik yeniden düzenlendi ve muhatapları uyarıldı.
Kimin umurunda?
Nasıl olsa vatandaşların çoğu, rahatsız olsa bile, ‘lanet canına” konunun takipçisi değil, nereye, nasıl şikâyette bulunacağını da bilmiyor.
Gün geçmiyor ki, akıllı telefonlarımıza ya da maillerimize reklam mesajı düşmesin…
Hem de dalga geçercesine…
İşte onlardan bir kaçı:
-“Merhaba, sizi özledik. Yeni yılda size özel aylık fırsatlarımızı kaçırmayın…” gibi alaylı dalga geçilen bildirimler…
-“Bu fiyata hiçbir yerde yok…” benzer aptalca tanıtımlar…
-“Tüm indirimlere ek, yüzde … indirim fırsatını kaçırmayın…” tuzakları…
-“50. yılımıza özel tüm sezon ürünlerinde 1. ürüne yüzde 50” diye açılış yapıp kat be kat artırıp sonra indirim iddia ettikleri ürünleri sıralayan uyanıklar…
-“Sömestre sürprizi…” fırsatçıları…
-“Bu fırsatı kaçırmayın…” üçkâğıtçılıkları…
-“Size özel…”
diye başlayıp giden,
pişkinlerin, saygısızların, anlayışsızların gönderdiği mesajlar…
Ve güya, masum bir ek ile de kendilerini aklamaya çalışmaları yok mu…
Güler misin, söver misin!
“Bak arkadaş istemiyorsan yollamazuk” misali safsatalar…
“…Mesajlarımızı almak istemiyorsanız tıklayın (http….) adresi”
Veya
-“İPTAL yaz şu numaraya gönder”
-“HAYIR yaz şu adrese gönder”
Bre saygısız, bre ahlaksız, ben mi sana reklam at dedim?
Bana neden iş çıkartıyorsun?
Ben mi sana mesaj gönder dedim?
Ben mi davet ettim telefon numarama, mail adresime?
Nereden buldun beni?
Vatandaşın başka işi gücü yok. Oturup sabahtan akşama kadar size “İPTAL” “HAYIR” yazacak.
Lanet olsun sizin reklam, tanıtım, bildirim anlayışınıza.
Eskiden yüzsüz pazarlamacılar vardı. Nazikçe istemeseniz, kabul etmeseniz, ısrarında kovmak, azarlamak zorunda kaldığınız tipler…
Sanki şimdi onlar büyümüş şirket sahibi olmuş… Aynı tekniği güncel iletişim araçlarıyla sürdürüyorlar…
Siz kanun çıkarsanız ne ki…
Hem kanunu çıkaranlardan da istem dışı benzer iletiler almıyor muyuz zaman zaman?
Seçim startı yakındır.
Telefonlarımız, maillerimiz bu kez de onların istenmeyen mesajlarıyla dolacak.
Bazıları zaten alışkanlık haline getirmiş
-“Bu akşam şu saatte şu televizyonda olacağım…”
-“Mecliste şu konuşmayı yaptım…”
Eee, senin görevin bu arkadaş. Orada seni takip eden medya var zaten. Yansıtılmaya değer bir şeyler söyledi isen onlar aktarır.
Demek ki kayda değer bir şeyler söylemiyor ya da yapmıyorsun ki, illa da mesajla gözüme sokmaya çalışıyorsun…
Arkadaş, ben gazeteci olmama rağmen, senin hangi televizyonda ne konuştuğunu artık bilmek istemiyorum. Yetti be… Takip de etmiyorum, üstelik irite oluyorum. Vatandaş ne yapsın?
Al birini vur ötekine…
Erzurum’da şehirde şöyle bir çevremize bakalım. Caddeler, köşe başları ağzına kadar billboardlarla dolu…
Kimdir bu reklam panolarının sahipleri, paydaşları kimlerdir?
Hangi kanun ve yönetmelik çevremin bu kadar basit ve hoyratça kirletilmesine müsaade ediyor?
Yetmedi üniversite yerleşkesi de buna dahil oldu…
Öyle ya;
Sistem bukalemun PR düzeni,
Gün sizin gününüz….
Bakalım nereye kadar?
Bu arada, bana istem dışı reklam gönderen firmalar için kara liste oluşturdum zihnimde.
Siyasilere de ayrı bir liste tutuyorum haa.
Gereğini yapıyorum, yapacağım da.
FACEBOOK YORUMLAR