Nizip…
Gaziantep’in büyük ilçesi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in memleketi.
Ünlü ''Ezo Gelin'' hikayesinin yaşandığı yöre…
Tarım ve tarıma dayalı sanayi oldukça gelişmiş ilçede…
1960’lı yıllarda Türkiye’nin sabun ihtiyacının yüzde 90’ı bu ilçede üretiliyor.
Antep fıstığı ve zeytin bahçeleri yaygın…
Bu güzel ilçede yıllarca tüccarlık yapan Hasan Alp, orta halli otomobilinin bagajını antep fıstığı, zeytin gibi yöresel ürünlerden hediyelik paketlerle dolduruyor, yanına da eşi Hatice Hanım’ı alarak, ‘’ver elini İç Anadolu’’ diyor ve yola revan oluyor.
Günübirlik, bazen uzatarak şehirlerde konaklayıp ve gezerek Karadeniz’e çıkıyorlar.
Mavi ile yeşilin tonlarını ve Karadeniz balığının lezzetini de doya doya tadan Alp çifti, geldikleri bir ilde Belediye Başkanı’nı ziyarete gidiyorlar.
Çiçeği burnunda yeni başkan yurt dışındadır.
‘’Buyurun biz yardımcı olalım, neden gelmiştiniz?’’ e Alp çifti:
‘’Buralı değiliz, başkanı da tanımayız.. Ancak bu şehirde bizim partimiz kazandı. Başkanımızı tebrik ediyor, başarılar diliyoruz’’ diyerek Nizip’ten getirdikleri hediyelik paketleri de bırakıp çıkıyorlar.
Buradan rota Erzurum’a çevriliyor.
Gaziantep’ten Hasan Amca, Erzurum’daki oğlunu arıyor..
-‘’Mahmut! Benim arkadaşım, adaşım Hasan amcan vardı ya… Karadeniz’deler… Hanımıyla Erzurum’a geliyor, onlara öğretmenevinde bir yer bul! Gözlerinden öperim…’’
Ve hikayeyi oğul, sevgili dostum Mahmut Uçar bana aktardı…
Mahmut, Erzurum’da eczacı, dürüst esnaf ve pırıl pırıl bir insan…
24 yıl önce Erzurum’a gelmiş, kardeşimiz Canan Hanım’la hayatını birleştirmiş…
Kendileri Nizipli ama eniştemiz oluyorlar…
Üniversite Konukevi’nde misafirlerini ağırlıyor, Erzurum’u bir güzel gezdiriyor sonra da uğurluyor.
Nereye mi?
Kars’a…
Kars’a gidiş tahminlerimizi sordu, söyledik ama tutturamadık…
Alp çifti, kentte bir süre önce öldürülen çocuğun ailesine başsağlığı vermek için Kars’a gitmeyi planladıklarını söylemişler…
İşte size Nizipli çiftin gezi ve açık yorum hikayesi...
Alp çiftinin duyarlılığı
Ve Türkiye gerçeği…
Hani, bir süreç yaşıyoruz ya şu günlerde…
Siyasiler, umarım yeni bir süreç yaşatmaya sebep olmadan bundan başarıyla çıkarlar…
Çünkü, Nizipli’nin bu anlamlı gezisi gibi, Doğu’yu, Güneydoğu'yu doya doya gezip görüp yaşamak isteyen onbinlerce insan var Karadeniz’de, Ege’de, Marmara’da, Trakya’da… Bu yörelerdeki insanlar da ülkemizin farklı cennet bahçelerini düşlüyor hep…
Kara tren gecikmiyor artık, ülkeyi hızlı tren demir ağlarıyla örmeliyiz hep birlikte…
Havasına, taşına, toprağına
Bin can feda bir tek dostuma
Her köşesi cennetim, ezilir yanar içim
Bir başkadır benim memleketim
İNSANI DA ÖYLE; DEĞİL Mİ…
FACEBOOK YORUMLAR