MAÇI KAZANDIK, İNSANLIKTA ELENDİK

Aslında bugün, sosyal medya üzerine bir analiz yapacaktım ama bir haberimize öyle bir yorum geldi ki, aynen paylaşarak durumu ve yorumu da sizlere bırakmak istiyorum.
Vali, polis yetkilileri, spor yöneticileri ve meslektaşlarıma da naaçizane görev çıkartıyorum.

Tarih: 4 Mayıs 2014
Yer: Erzurum - Kazım Karabekir Stadyumu
Spor Toto 3. Lig 2. Grupta mücadele eden Erzurum Büyükşehir Belediyespor, Çorum Belediyespor'u ağırlıyor.
Seyirci: resmi rakamlarla (biletli) 18 bin 267
Seyirci kapasitesi anlamında, 3. lig'de bir rekor kırılıyor...
Erzurum, BÜYÜKŞEHİR...
Erzurum, buna hasret...
Yaklaşık 10 yıldır bir özlem içerisinde...
Kış sporlarına trilyonlar harcandı, basiretsiz siyasi, brokrat ve yöneticiler yüzünden ne amacına ulaştı ne de beklenen ilgiyi gördü...

Maç önemliydi...
ERZURUM'u ikinci lige taşıyacak 4 takımlı grupta mücadele etmek için bir basamak daha çıkmak gerekiyordu...
Ve 53. dakikada Mustafa Özkaya, beklenen golü atarak yüreklere su serpti.
Erzurum Büyükşehir Belediyespor bu skorla maçı kazandı, kazandı da, o 18 bin taraftarın içerisinden bir ses geldi bizlere...
Erzurum'a, sporuna gönül vermiş, evlatlarına da aynı duyguları aşılamaya çalışan bir baba, bakın bize ne göndermiş?

''sayın editörüm dün maça çocuklarımla gittim her şey çok güzeldi atmosfer seyirci çocuklarım eğleniyorlardı.çok keyifli geçen maçın taki bitiş düdüğü çalıncaya kadar nemi oldu erzurum adamın.......seyirci tezahuratı çocuklarım bir anda afalladı baba bu ne neden küfrediyorlar maçı kazanmadıkmı evet oğlum sadece maçı kazandık ama insanlıkta elendik sahada oynayan rakipte bizim kardeşlerimiz kazansanda kaybetsende küfür etmeye hakkın yok bu çocuklarım la gittiğim ilk ve son erzurum maçı oldu gerisini siz tamalayın sayın editörüm saygılarımla..''

Aynen sayfamıza koyduk...
Buyurun hep beraber yorumlayalım, üzerimize düşeni de yapalım...

Eskiler marifetmiş gibi anlatırlardı; Maçlarda öyle küfrederlermiş ki, duruma göre futbolcunun, yöneticilerin ya da hakemin daha yedi sülalesinden kimse kalmazmış da, hakemin düdüğünün içindeki nohuta sinkaf ederlermiş.
Bak bak bak...
Peki kim bu insanlar?
Bu durum sadece Erzurum'da mı?
Elbette ki hayır
Türkiye'nin her yerinde var..
Başka ülkelerde cana kast eden ''holigan'' dedikleri canileri bile var...

Çözüm var mı?
Elbette ki çözüm için yollar var..
Dünyada bu sorunu çözmek, sıkıntıları en aza indirmek için sosyolojik, teknik çalışmalar sürekli yapılıyor.

Biz ne yapacağız?
Kimin ağzına biber süreceğiz?

Öncelikle şunu itiraf edeyim; Kim ne derse desin, takımı üst sıralara taşıyacağına yürekten inanan bir büyükşehir belediye başkanı var.
Spora, insan sağlığına, çevre güzelliğine gönül vermiş bir valisi var bu şehrin..
Kentin önceliklerini, pozitif anlamda manşetlere tereddütsüz taşıyan (istisnalar hariç) kadirşinas sevgili meslektaşlarım var...
''4 Mayıs'ta Kazım Karabekir'de buluşalım'' dendi ve insanlar stadı doldurdu...
Doldurdu, maçı da kazandık ama yukardaki yorumda görüldüğü gibi bazı insancıklar insanlıkta elendirmeye sebep oldu...

Bu mevzuu sıradan değil...
Hadi gelin sorunu hep beraber masaya yatıralım, gerekeni de yapalım!

Erzurum, BÜYÜKŞEHİR...
Söz konusu da belediyenin takımı değil...
ERZURUM üst sıralara çıkmaya hasret...