Erzurum kent merkezine 150 km mesafede Ayvalı, Taşlıköy, Ormanağzı, Çataksu köyleri var.
Hani, “Gitmeseniz de gelmeseniz de o köyler sizin köyleriniz...” diye bir söz vardı ya…
Desem de doğru olmaz; Çünkü seçim dönemlerinde zaman zaman uğradığınızı biliyorum...
O köylerdeki seçmenler de her şeye rağmen sizi mahcup etmediler.
Sonuç ortada...
Peki ne olmuş o köylere? Sıkıntı nedir?
Anlatayım, sıkılmazsanız!
Köylerin bulunduğu vadinin ve yöre insanın özelliklerinden bir anımsatma yapayım isterseniz..
Söz konusu köyler, Olur İlçesi’nin en güzel yerinde, bağ bahçelerden oluşan 600 rakımda, mikroklima özellikleri olan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Kafkas arı ırkının “Gen Koruma Alanı” olarak ilan edilen, ayrıca UNESCO tarafından belirlenen ülkemizin ilk ve tek “Biyosfer Rezerv Alanı” alanı olan Çoruh Vadisi havzasında bulunuyor.
Uluslararası kriterlere göre bahçe bitkileri yöresi olan bu yerleşim alanında aynı zamanda meyvecilik kültürü de oldukça eskilere dayanıyor.
Yörede genel anlamda asırlık meyve ağaçlarının varlığı ve uzun yıllara dayanan kültür etkileşiminden dolayı birçok yerleşim yeri ismini meyvelerden almış olması gözardı edilemeyecek bir gerçek. Örneğin Ayvalı, Elmalı, Elmadüzü, Kirazlı, Dutlu, Bademli, Cevizlidere gibi…
İklim ve toprak faktörlerinin uygun olmasından dolayı, kışın yaprağını döken meyve türlerinin tamamı, domates, biber, patlıcan, kavun, karpuz, hıyar, kabak, fasulye gibi sıcak iklim sebze türleri ıspanak, marul, turp, şalgam gibi serin iklim sebze türleri burada yetiştirilmekte İDİ.
Bu yörede yetiştirilen ve tamamen doğal olan sebze ve meyveler aile ihtiyacını karşılamanın yanında, akrabalar arasında hediyeleşmede önemli bir araç olmakta, yakın merkezlerde pazarlanmakta ve özel tercihleri olan tüketiciler tarafından da daha yüksek fiyata satın alınmakta İDİ.
Eğer önder bürokrat ve siyasileri cevval olsaydı, sadece bir Karnavaz pekmezi, markalanıp çoktan dünya markası olmuştu..
Öyle ki, bu Karnavaz pekmezi, maazallah aday gösterilmeme durumlarında, seçim kayıplarında olası mide ülserine aç karnına bir kaşık birebir derler..
Bu arada sırası gelmişken; Ben denedim, bu sayede sağlığıma kavuştum, aklım başıma geldi:)
Burada yetiştirilen domatesi de tuzsuz yiyebilirsiniz.. O kadar lezzetli.
Heybetli dağ ve kayalar arasında, Oltu ve Taşlıçay derelerinin kıyısında, yeşili her tonuyla görmenin mümkün olduğu parça parça arazilerde, bağ ve bahçelerinde geçimini sağlamaya çalışan insanları sorarsanız; Özetle çok “munis” derim...
Şöyle ki...
Malumunuz, söz konusu yerde, bir baraj kuruluyor...
Ayvalı Barajı HES...
Şirketi her türlü başarılı çalışmalarından dolayı kutluyorum..
Barajın gövde inşaatı bitmek üzere, kamulaştırma süreci bekledikleri gibi yürüyor...
Konu, önceki gün medyada oldukça geniş bir şekilde yer aldı...
Çevreciler haberlerinde bu güzelim vadiyi ‘’çöl’’, bazı yayın kuruluşları mezarların tahrip edilmesini ‘’hor’’ gördü, bazıları da kamulaştırmadaki mağduriyeti insafsız buldu...
Sosyal medyada paylaşılan binlerce yorumu ise buraya aktarmam mümkün değildi, zira millet açmış ağzını yummuştu gözünü medeni bir şekilde…
Ola ki yeterince duyurulamadı ise yazının ikinci bölümünde bu kez de ben hatırlatayım yaşanan sıkıntıları...
(devamı gelecek-
FACEBOOK YORUMLAR