Yaklaşık 4 ay önce şehirde sadece üç beş vaka sayısı mevcut iken, birkaç ana caddeyi ve üzerindeki mağazaların ön camlarını köpükle yıkayan, bazı iş merkezleri ve apartmanları titiz bir şekilde özel giysilerle dezenfekte edip ve acil ihtiyaca binaen alelacele yetiştirip maske dağıtan belediyeler yorulmuş olacak ki, şimdi itfaiye araçları toz kalkmasın diye sadece birkaç caddeyi sabah ve akşam saatlerinde sulayıp görevini tamamlıyor.
Yine o dönem mülki idare nezdinde şehirdeki pandemi yönetimi de yorulmuş olacak ki, vatandaşın bilgilendirilmesi, tedbirlerin sıkı şekilde uygulanması için yaptığı iki üç basın toplantısını da artık gereksiz görmüş ki, göstermelik bir denetimle konuya noktayı koydu.
Vefa gurupları oluşturuldu, güya hastalara destek için…
Fos çıktı… Artık nerelere çalışıyorlar ise, nedense benim bizzat görüştüğüm hastalar adını bile bilmiyorlar.
Filyasyon ekibi mi?
Aynen…
Hasta evinde, ilk başta bir iki kez arayıp, sonra ilaç getireceğiz diye hastanın gözünü yollarda tutmak ve hastayı ya da yakınını hastaneye göndermek…
Tek kelimeyle maşallah…
Ya da bir türlü gerçek rakamları açıklamaya cesaret edemedikleri sayı çok fazla ve artık yetiştirilemiyor…
Ve biz yereldeki medya ekibi de bu çalışmalara tabiri caizse çok iyi PR desteği (!..) veriyoruz…
Tıpkı, aylardır bir türlü bitirilemeyen koca şehir hastanesinin ana yolu, Çat yolu ve hastane çevresindeki yol çalışmalarına güya destek verdiği için saçma sapan İstanbul Belediyesi ile mukayeseli tarzda böyük belediyemize alkış tutmamız (!..) gibi.
Şehir hastanesinin önündeki yol ve trafik düzeni aylardır tam bir rezalet.
Gerçi hastaneye gideceğimiz mi var, korona da olsak?
Şehir hastanesi ağzına kadar dolu…
Sağlık personeli canla başla mücadele ediyor…
Ve virüsü kapan, doğal olarak yakınlarına bulaştırmamaya özen gösteren ve elde olmadan bulaştıran sağlık personeli…
Neyse ki birilerinin sonradan aklı başına geldi de, üniversite hastanesi nispeten arındırıldı ve diğer sağlık sorunlarıyla mücadele etmeye çalışıyor.
Buradaki sağlık personeli de cansiperane…
Muayeneye, tedaviye giden pek çok hasta ve yakını hala maalesef bilinçsiz.
Araştırmada da yine çok sayıda doktor ve diğer sağlık personeli virüsü almış kurtulmaya, atlatmaya, yakınlarına bulaştırmamaya özen gösteriyor.
Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim; Keşke mart nisan aylarında acil sahra hastaneleri kurulup, vakalar süzülerek hastanelere yönlendirilerek tedavi programları oluşturulabilseydi.
***
Bunu derken tekrar yutkunuyorum.
Yaşanmış bir olay; Bursa’dan hasta hasta gelip, katıldığı kına gecesi, düğünde virüsü koca apartmana ve dolayısıyla yüzlerce insana bulaştıran teyzeyi durdurabildik mi?
Caddelerde kollarında maske ile fink atan gençler, Gürcükapı, Erzincankapı, Bonsa caddesi ve benzeri öbekleşme yerlerinde dersen kırk yıldır birbirini görmemiş vatandaşların burun buruna, sohbetin dibine vurarak maskesiz mesafesiz demlenmeleri...
Suç sadece Erzurumspor’un şampiyonluk kutlamaları mıydı?
Düğünler, kına geceleri, nişanlar ve diğer kutlamalar…
Şöyle bir aydır şehirdeki davetiyelere, konvoylara, havai fişeklere bakıyorum da; Arkadaş ne kadar bekarımız varmış; hepsinin de nedense korona döneminde kısmeti bahtı açılmış…
Düğün salonu sahipleri, son zamanların icadı organizatörleri bir süre önce sözde açıklanan kısıtlamaların ardından soluğu Vali’nin yanında almışlar, sonuç ortada…
Kim takar konvoy yasağını, kısıtlamaları…
Vur patlasın çal oynasın korona…
Türküsünü henüz dinlemedim ama zurnanın sesi sonradan değil artık çıkmıştır…
Evet, her ne kadar sayın Vali, rakam açıklamayıp, rakamların Bakanlığın verilerine dahilen verildiğini, makam ve durum gereği söylüyor ise de;
Erzurum’da durum ciddi…
Ben sık ziyaret ettiğim aşağı ve yukarı mezarlıkta karşılaştığım defin gözlemlerinden biliyorum.
Sizler gibi sosyal medya hesabımdaki arkadaşlarımın yakınlarının son zamanlarda hayli artış gösteren vefat ve taziye mesajlarından biliyorum.
Cep telefonumda, Sağlık Bakanlığı’nın oluşturduğu Hayat Eve Sığar (HES) programını açarak şehri dolaştığımda mavi beyaz şehrin haritada her tarafın kıpkırmızı kesildiği verileri durumun ciddiyetini anlatmaya yeter.
Erzurum, en çok artış gösteren 10 il arasında.
Öyle ya, merkezi idare her şeyi biliyor ve uyguluyor.
Yerel idare mi
***
Yaygın basın da tek kaynak…
Yerel basın mı?
Sesimiz bu kadar…
***
Tüm hastalarımıza Allah’tan şifa dileklerimle...
Tedbiri elden bırakmayalım, uyalım, uyaralım!
Maske, Mesafe, Temizlik
FACEBOOK YORUMLAR