AH ŞU 25…  

BB Erzurumspor’un şampiyonluğu üzerine geçen hafta yazdığım ve beni haklı çıkaran gelişmelere değinecektim ki Ankara’daki son dakikalar bomba gibi düştü siyasete piyasalara…
Reis yine yaptı yapacağını ama bu kez hangi sonuca gidecek durum karmakarışık bana göre…
Uzun süredir sinyal veren AK Parti’deki beklenti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  25. Muhtarlar Toplantısı’ndaki konuşmalarının ara satırlarında daha da bir şekillendi.
Makamlar İnsanlara Hizmet İçin Araçtır…
Siyasette de 25’in özel durumu malumdur. Eskiden beri birçok siyasetçi ilk mitinglerini, önemli açıklamalarını çoğu kez Erzurum’dan başlatır, Erzurum yoklamaları veya meydanların doluluk oranları da Türkiye geneline üç aşağı beş yukarı örnek teşkil ederdi.
Bir önceki yazımda, Bütün Pisliklere Rağmen başlıklı yazımda, şampiyonluğu kamuoyuna verilen bir resimle perçinleşmeye çalışmıştım. “Bazı siyasiler bu başarıya hemen atlamasınlar, ağızlarının paylarını alırlar” diye de ara not düşmüştüm…
Sayın Mehmet Sekmen, kutlamalarla ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında temsil ettiği makam ve siyasi konumu gereği o kişileri bu başarıya dahil etti ama sonrası kutlamalarda, platformda vs. bunun dozajı hayli aşmıştı.
Bunu ben demiyorum…
Son maç öncesi yapılan söz konusu toplantı sonra şehir içerisinde zabıta arabasına atlayan basın mensubu arkadaşlarımın bir fotoğrafını çekip, sosyal medyada, “Erzurum Zabıtası Korsan Gazetecileri Topladı…” diye esprili bir paylaşımda bulunmuştum.
Ardından üstü açık pikap şeklindeki o araca ben de binerek tura katıldım. Böbreğimde kırılan taşların düşmesi için doktorumun tavsiye ettiği at arabası ile tarla turu önerisini yamalı asfaltta aslında yerine getiriyordum.  
Yarısı gerçek de olsa, şaka bir yana; Elimdeki fotoğraf makineleriyle olup bitenleri hafızaya almaya çalışıyor, bir yandan da kafamdaki soru işaretine cevap arıyordum…
25’de son durum…
Ardımızda Büyükşehir Belediyesi’nin körüklü otobüsünde koltuklara mavi beyazlı ekibin teknik heyeti ve futbolcuları kravatlı bir şekilde oturtulmuş, aracın ön kısmında ise Mehmet Sekmen, Ali Demirhan ve Nurullah Akçayır otobüsten yükselen müzik ve davul zurnayla dikkat çekilen vatandaşları selamlıyorlardı.
Nurullah benim çocukluk arkadaşım, sanatına da saygı duyarım. Ancak orada benim de gözlerim İbrahim Erkal’ı aradı.
Havuzbaşı’ndan Çifte Minareli Medrese önüne kadar sadece belli bir gurup bu coşkuya iştirak etti. Sekmen burada makam aracına geçti, biz turumuza Kars Kapı, Gölbaşı, Şükrüpaşa güzergâhından Somunoğlu Caddesine kadar devam ettik.
Kafamdaki fotoğraf da birazcık şekillenmişti.
Şükrüpaşa’daki dönüş yolumuzda o geniş caddelerde müthiş bir peyzaj çalışması başlatılmıştı. Ancak bu hizmetlere rağmen ne yeni modern evlerin pencere ve balkonlarından ne de çarşı pazardaki esnaftan ciddi bir katılım vardı bu sevince.
Yıllardır bu anlamda pekçok etkinliğe tanık olmuşumdur.
Erzurum’un cadde ve sokaklarından kalabalık bir şekilde coşkulu ya da öfkeli bir şekilde geçtiğinizde, özellikle gençler ve orta yaşlıların ekseri bir kısmı bozkurt işareti ile selam verirlerdi size…
Ancak bu turda 7 Haziran sonucunun bile esamesi yoktu. Bununla birlikte, Siyasi Sunulan bu başarıya Ak ilgi de yoktu…
Vatandaş şu sıralar sessiz ve bugün kafalar iyice karıştı.
Sayın Sekmen,
haberimiz olmadığı için dahil olamadığımız BB Erzurumspor şampiyonluk kutlamaları ile ilgili basın toplantısında kutlamalara, yönetime, takıma v.s yapılan eleştirilere vermiş veriştirmiş hatta toplantı bir başka boyuta dönüşmüş…
Sayın Sekmen, başka illerin basın çalışmalarına da sitayişle değinerek, özetle “Burada şantaj yapan, kumpas kuran, pusu yapanlara boyun eğmeyeceğiz. Biz de onları afişe eder Savcılığa veririz…”
Daha sonra ise meşhuur Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyetimiz bir kınama mesajı yayımlamış, belediyeden de “Erzurum Basını Bizim Gözbebeğimiz…” şeklinde açıklama gelmiş.
Evet Sayın Sekmen!
Geçmişte yaşananları, dedikoduları, siyasi ikballeri uğruna şantajlara, pusulara boyun eğenlerin düştükleri zavallı durumları, verdikleri maddi manevi ciddi ödünleri deşifre etmenin zamanı gelmedi mi?
Hangi belediye, kurum ya da özel veya resmi kuruluşlar bu tipleri el altından besliyor ve destekliyor?
Başladınız devam edin!
Pisliklerin temizlenmesi lazım. Yoksa koca bir camia zan altındadır…