Antalya’da, kediler sokağını görünce, Evliya Çelebi’nin (1611-1682) Seyahatname adlı eserinden esinlenerek Atatürk Üniversitesi yerleşkesinde yapılan kış sokağında, damdan dama atlarken donan kedi tasvirini anımsadım.
Öncelikle tarihi bir yanlışı, düzeltmemiz gerekiyor. Evliya Çelebi, aslında Seyahatname isimli eserinde, Erzurum’la ilgili halk arasında anlatılan darb-ı mesellere yer vermiş. Bunu ‘kim mi söylüyor?’ diyorsanız, açıklayayım: Edebiyat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Dilaver Düzgün. Hem de bu konudaki makaleyi, 2009’da yayınlamış.
“Ben Erzurum’da on bir ay yirmi dokuz gün kaldım. Yaz görmedim” ve damdan dama atlayan bir kedinin boşlukta donduğu ifadeleri, halk arasında ki söylentiler. Evliya Çelebi’nin gözlemi değil. Halkın anlatımı olarak Seyahatname’ye alınmış.
Bu yanlışı düzelttikten sonra, bir parantez daha açalım ve neden Antalya’da olduğumuz konusunda okuyucuları bilgilendirelim. Erzurum’da kış uzadı ve kirlilik arttığı için biz de iki emekli olarak Akdeniz kaçamağı yaptık. Başka bir nedeni yok.
Neyse dönelim, Antalya’daki Kediler Soğanına. Sokak, Antalya merkezdeki Saat Kulesi yakınında, Yivli Minarenin tam önünde. Tarihi iki sur arasında rastladım bu ilginç yere. Sıcağı sıcağına da size anlatmak istedim. Kediler Sokağı, eskiden alkol alanların mekanıymış. Muratpaşa İlçesi Belediye Başkanlığı, sosyal sorumluluk projesi olarak Türkiye’de bir ilk olan Kediler Sokağını kurmuş. Bu sokakta elliden fazla kedi evini, hayırseverler yaptırmış.
Kedi evleri çatılı ve rengarenk. Bir kedi sığacak kadar kapısı var. Kapının yan tarafında kocaman bir kalp şeklinde tabela ve üzerinde, o evi yaptıranların isimleri yazılı. Kedi evinin içine, hayvanların rahat uyumaları için bir de minder konmuş. Evin önünde hazır mamalar ve suluk, yan tarafta ise kedilerin oyun oynamaları için yapılan özel mekan dikkat çekiyor.
Yoldan geçenler, merakla kedi sokağına sapıyor ve karınları tok bu evcil hayvanları kucaklarına alarak seviyor ve okşuyorlar. Bu uygulamadan kediler de memnun insanlar da. Zaten kedileri sevenlerin yüz ifadelerine bakarsanız ne kadar mutlu olduklarını görürsünüz.
‘Kediler sokağı niçin kurulmuş?’ diye merak ediyorsanız onu da yetkililerin ifadesiyle anlatalım. İşte kedi parkının amaçları:
“Çocuklarımıza hayvan sevgisini aşılamak. Sokak hayvanlarına mama ve veteriner desteği sağlamak. Belediyenin katkıları ile kısırlaştırma operasyonları gerçekleştirmek. Yabancı misafirlerimizin gözünde, sokak hayvanlarımıza yaklaşımı ile Antalya’mızın medeniyet seviyesinin yüksek olduğunu göstermek. Parkımızın kötü kullanımını önlemek ve turistlerimizin gezdiği bir alan haline getirip turizme kazandırmak.”
Antalya, yaz turizmin başkenti olarak nitelendirilir. Yolunuz, Konyaaltı Plajının üstündeki Atatürk Kültür Parkına düştüyse orada da kedi ve köpeklerin nasıl bir saltanat içinde yaşadıklarına tanık olacaksınız. Peki, Antalya ile Erzurum’u bu konuda kıyaslamak mümkün mü? Elbette hayır. Erzurum’da kuşlar ve sokak hayvanları, sıfırın altında 20- 30 derecede, kar altında ölüm- kalım savaşı veriyor. Antalya’da ise iklim avantajı, kenti yönetenlerle yaşayanların sıcak ilgisi sayesinde sokak hayvanları ile kuşlar sanki cennette yaşıyor.
Karakışın yaşandığı şu günlerde, aç- susuz kalan sokak hayvanları ve kuşlara, daha çok sahip çıkmamız gerektiğini bir kez hatırlatmak istedim. Belki bir gün Erzurum’da da ‘Canlar’ için bir kediler sokağı ve köpekler parkı kurulur.
FACEBOOK YORUMLAR