'ERZURUM'DA KADIN OLMAK!'

“Erzurum, müze yoksulu”  bir büyükşehir ama görülmeye değer yeni sayılacak bir ‘Atabuz Eserler Müze’miz var.
Atatürk Üniversitesi yerleşkesinde…
Güzel Sanatlar Fakültesinin arkasına düşen müzenin koordinatörlüğünü,  Heykel Ana Sanat Dalı öğretim üyesi, eski GSF Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bulat yapıyor.
Buz Eserleri Müzesinde haftada bir Cuma günü, ikindi vakti, söyleşi programı düzenleniyor. 
Önceki hafta Erzurum’un değerlerinden Şenol Mızrak ağabeyi konuktu, Erzurum ve Palandöken ile ilgili anılarını anlattı.
Bu hafta ise ER-VAK Kadın Kolları Başkanı, eğitimci Nuran Çelenk,
‘Erzurum’da Kadın Olmak’ konusunu işledi.
Kadınların yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Nuran Çelenk, Erzurum’da kadına eskiden beri önem verildiğini hatırlattı.
Bazı ailelerde kadına ‘Paşa’ unvanı verildiğine işaret etti Çelenk. 
‘Paşa’ unvanlı kadınların kalabalık ailede, otoriter ve disiplinli davrandıklarını söyledi. 
Nuran Çelenk, eski Erzurum’u anlatırken ailede kazancın tek elde toplandığı, mahalledeki komşularla iyi ilişkiler içinde olduklarını, evlerde pişen yemeklerden durumları kötü olan ailelerin faydalandırıldığını ifade etti. 
Günümüzde ekonomik özgürlük nedeniyle boşanma oranının yüksek olduğuna değinen Çelenk, evliliklerin sağlam temeller üzerine kurulması için kadın ve erkeğin evlilik okullarına gitmelerini salık verdi.
KADAMA Kadın Kooperatifi Başkanı Canan  Uçar  ve Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zülal Özkurt ile diğer katılımcılar, ‘Erzurum’da Kadın Olmak’ konusuna ilişkin görüşlerini açıkladılar.
Sohbet sırasında, “Erkekler cam silmeli mi?”, “Kadın sokakta kocası ile birlikte mi yoksa bir adım gerisinde mi yürümeli?”, “Asansöre tek binmekten dolayı kadınlar niye korkuyor?” tartışmaları, tatlı sona bağlandı. 
Yaklaşık iki buçuk saat süren söyleşinin son bölümünde kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve taciz olayları ele alındı. Televizyonların özellikle gündüz programlarında kadına yönelik olduğu ileri sürülen programlar, protesto edildi. 
Kadınlar sakıncalı programların yayından kaldırılması için RTÜK’ün devreye girmesini istediler.