Yılmaz Özbek'ten öykülü veda
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Özbek, emeklilik dilekçesini verdi. Bu durum öğrencileriyle sıcak bir iletişim kuran bilge kişi Özbek’in Erzurum'a vedası ve İstanbul'a göç etmesi anlamını taşıyor.
Prof. Dr. Özbek çok okuyan, düşünen, bunu ifade eden, üretken ve güzel bir insan.Mezun olduğu Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne 1973'te asistan olarak giren Özbek, Maşallah 41 yıl boyunca Atatürk Üniversitesi adına önemli hizmetler verdi. Avusturya Cumhuriyeti Altın Liyakat ödülü (2011) sahibi olan Özbek, gider ayak çeşitli öykülerden oluşan son kitabı 'Bencillik ne güzel şey'i yayınladı. Emekliliğini duyup 'Hayırlı olsun'a gidenlere son kitabı imzalayarak veriyor. Ben de sevgili Yılmaz Özbek ağabeyime eşi ve çocukları ile sağlıklı, huzur dolu bir emeklilik dönemi diliyorum. Sizleri de Çizgi Yayınlarından çıkan kitabında yer alan öykülerden biri ile baş başa bırakıyorum:
Düğme
Ortaokul ikinci sınıftaydım. Müzik dersiydi. Öğretmen beni solfej sınavı için tahtaya kaldırmıştı. Ceketimin düğmesi yoktu; önümü ilikleyemiyordum. Ders arasında arkadaşlar arasında şakalaşırken kopmuştu. İki elimle, iki yakayı bir araya getirmiş önümde el bağlamıştım. Öğretmen, "Bak postacı geliyor" adlı şarkının notalarını usulüne uygun okumamı söyledi. Tam başlamıştım ki, yanıma geldi ve "Ne öyle el pençe divan duruyorsun" dedi.
Ellerimi çözünce ceketimin önü açıldı. "Ne oldu düğmeye?" diye sordu öğretmen. "Biraz önce koptu" dedim "Boğuştun değil mi?" dedi. "Hayır öğretmenim boğuşmadım" dedim. "Bak oğlum o bacaksız halinle beni kandıramazsın. Bir düğme kopmadan üç gün önce ‘ben kopuyorum’ diye haber verir" dedi.
FACEBOOK YORUMLAR