O yıllarda Erzurum kent merkezinde okul sayısının azlığından dolayı sınıflar çok kalabalıktı.
Bir sırada 4-5 öğrenci oturur, her sınıfta ortalama 50- 60 öğrenci olurdu.
EBK Kombinasının bulunduğu çevredeki çocuklar ise eğitim- öğretim görmek için Gez Mahallesindeki okullara gelmek zorunda kalırdı.
Çocukların en büyük korkusu ise trafiğin yanı sıra üzerinden geçtikleri demiryoludur.
Sorunu çözmek için Kombinanın karşısındaki askeriyeden beş dönümlük bir arsa alınır.
Gez Mahallesindeki okulları da ferahlatacak bir ilkokul yaptırılması için kollar sıvanır.
Ödenek yetersizliği ve bürokrasi çarkının çok ağır işlemesi nedeniyle Milli Eğitim Müdürü Turgut Köse, Vali A. Zihni Akın'a (1978-79) okula giden çocukların karşılaştığı sorunu anlatmakla kalmaz, bir de çözüm önerisi sunar.
Turgut Köse'nin önerisine göre Erzurum'un tanınmış esnaf, tüccar, yardımseverleri tek tek dolaşılacak ve toplanacak yardım ile okul yaptırılacaktır.
Vali Akın, 'tamam' der, Müdür Köse esnafı dolaşmaya başlar.
AKIN'IN "OKULU TEK BAŞIMA YAPTIRIRIM" KARARI
İşte o günlerde Milli Eğitim Müdürü Köse, elinde bir liste ile Nusret Akın'ın işyerinden içeri girer.
Birkaç işadamını ziyaret etmiştir.
Okulun yapımına yardım edeceklerin isimleri ve ne kadar para verecekleri not defterinde yazılıdır.
Kapısını çaldığı Nusret Akın ise o yıllar Gez Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi üzerindeki işyerinde inşaat malzemesi satmaktadır.
Köse'nin okul yaptırmak için gerekçelerini dinleyen Nusret Akın hiç tereddüt etmeden o an kararını açıklar:
- Maliyeti ne olursa olsun okulu tek başıma yaptıracağım. Arzum, okula babam Celal Akın'ın isminin verilmesidir.
Esnaftan 5- 10 bin lira toplayarak okul yaptırmayı planlayan Köse, hem ‘şaşırır’ hem de Akın'ın jesti karşısında çok ‘mutlu olur.’
Genç işadamı örnek olmakla kalmayacak, o yıllarda okul yaptırarak ‘Erzurum'da bir ilki de gerçekleştirecektir.’
'Teşekkür' ederek Nusret Akın'ın yanından ayrılan Köse, hemen makamına çıktığı Vali Akın'a ‘müjdeli haberi’ verir.
50- 100 tüccardan para toplayarak okul yaptırmayı planlayan Vali Akın'ın endişesi vardır.
O da Nusret Akın'ın '30 yaşında' olması ve 'sözünü yerine getirmeyip inşaatı yarıda bırakır' düşüncesidir.
FACEBOOK YORUMLAR