Bazı yerel Tv lerin ulusal çaplı yayınlarına bakar iç çekerdik.
Ne derdik;
Erzurum’un neden böylesine kurumsallığı yakalamış, ulusal düzeyde yayın yapan, profesyonel yayın akışı ile izleyici karşısına çıkan bir Tv si yok diye.
Bu konu da örnekler verirdik.
İşte bir Rize, işte bir Konya gibi örnekler peş peşe gelirdi.
Ama şimdi artık Erzurum’un da göz kamaştıran, yayın politikası ve yayın akışı ile de Erzurum’u anlatan, tanıtan bir televizyonu var artık.
*
Çok ortaklı olarak kurulan Kardelen Tv bir türlü profesyonel çizgiye gelemiyordu.
İlk kurulduğu günlerde kendisinden çok şey beklenen Tv ne yazık ki beklentilere cevap veremiyordu.
Tabiî ki bunun altında yatan bir çok sebep vardı.
Belki ilk kurulduğu günlerde TV’yi yönetecek profesyonel bakışlı kişiler olmadı. İş ehline geçmedi. Daha sonra TV’yi gerçekten bir çizgiye getirrnek için ortaya çaba koyanlar oldu ama o zamanda maddi anlamda yeterli kaynak oluşmadı.
*
Sonrası malum,
Kardelen TV satılığa çıktı.
Erzurumlu iş adamı Ahmet Karakaya diye bir kişi TV’ye müşteri oldu ve Kardelen’i satın aldı.
Gazeteci arkadaşım Ayhan Türkez’le Kardelen TV’de program yapan insanlar olarak televizyondaki değişimleri izlemeye başladık.
Deneyimli, özü sözü bir olan iş adamı Ahmet Karakaya ilk iş olarak televizyonu kurumsal hale getirmenin düğmesine bastı.
Çalışanlar televizyon yayını konusunda deneyimli kişilerden oluşturulmaya başlandı. Kimin ne iş yapacağı, mesai kavramı üzerinde titizlikle duruldu. TV her geçenin hanı olma konumundan kurtarıldı, çalışanlar yaka kartı takmaya başladı, personelin giriş çıkışı elektronik ortama taşındı.
Erzurum’u ve bölgeyi tanıtan belgeseller çekildi. Aksayan bir yayın akışına asla müsaade edilmedi. Program yapımcıları titizlikle seçildi. Spikerinden, kameramanına, reji masasından muhabirine kadar işinde ehil olan insanlara görev verildi.
Maaşlar aksamadı. Çalışanın teri soğumadan aylık ödemeler yapıldı.
*
Ahmet Karakaya’nın tek bir ideali vardı. O da Erzurum’a yakışan bir Televizyon yayının olmasıydı.
Çünkü Karakaya Erzurum’un bir evladı. Erzurum’u seven, Erzurum’un sesini Erzurum dışına taşımayı kendisine şiar edinmiş bir insan.
Hedefine yavaş yavaş ulaşmaya başladı.
Bunu yapmak kolay bir iş değil elbette.
Bir televizyonun yayın akışını sağlamak öpücüklerle olmuyor ne yazık ki.
Ciddi bir maddi gideri var.
Bu camiada bir şey söylenir;
‘Geliri giderini karşılasın yeter’ diye.
Ama hiçte öyle olmuyor.
Delik her zaman büyük, yama da her zaman küçük kalıyor.
Karakaya ‘Olsun diyor’
Kendisini yakından tanıdığım için çok rahat bir şekilde ifadeler kullanabiliyorum Karakaya için.
O cömertliği ile,
Rahmetli Naim Hocanın ifadesi ile ‘Ellem kullem’ bilmeyen,
Erzurum sevdalısı,
Özellikle de kendi köyü olan İspir’in Demirgöze köyüne hayran bir insan.
İyi bir iş adamı.
Hakkaniyet ölçüleri olan güzel bir insan.
Dedikodu ortamlarını sevmeyen bir yapıya sahip.
Her zaman şöyle der. ‘Doğru tektir’
*
Şu an Kardelen Tv Erzurum’un ülkeye ve dünyaya açılan bir penceresi olmuştur.
Erzurum ve Erzurum dışından binlerce izleyici sayısına ulaşmayı başarmış, ulusal çapta yayın yapan bir televizyon konumunu yakalamıştır artık.
Ulusal televizyonlar gibi Erzurum’un dışından canlı yayın yapan,
Dikkate alınan bir televizyon olmayı başarmıştır.
Ahmet Karakaya hedefini yüksek tutuyor.
İstanbul ve Ankara’da stüdyolar kuruyor.
İstanbul’da ki stüdyonun açılışı sanırım ocak ayı içerisinde gerçekleşecek.
Bu ne demek,
Bu şu denek;
Erzurum’un sesi, gücü, kültürü, ülke sathına daha fazla yayılması demek.
Kardelen TV’nın Genel Yayın Yönetmeni Erzurumlu genç bir delikanlı Soner İstanbullu.
Sevecen,
Yüzü her zaman gülen,
Ama iş ahlakı olan,
İşini iyi bilen ve yapan bir insan.
*
Son söz şunu söylemek gerekiyor.
Bir Erzurumlu iş adamı ortaya çıkmış,
Varını yoğunu ortaya koyarak Erzurum’u tanıtmanın peşine düşmüş.
Hedefine ulaşmaya çalışıyor.
Kardelen TV ile bu şiarını gerçekleştirme çabasında.
Erzurum’un ve Erzurumlunun da bu televizyona sahip çıkması şart.
Elden geldiğince maddi destek,
En çokta manevi destek gerekiyor.
Hiç olmazsa bunu esirgemeyelim…
FACEBOOK YORUMLAR