Erzurum geçen hafta bir acı yaşadı.
İş kadını Hesene Fersin Suma intihar etti.
Geride bıraktığı mektuplar acının üzerine ekilen tuzu biberi oldu.
Mektuplar şu anda savcılık incelemesinde.
*
Fersin Hanımın tek suçu Erzurum’a yatırım yapmaktı.
Babasından aldığı işyerini geliştirdi,
Büyüttü.
Süt ve süt ürünleri ticareti ile uğraştı.
Erzurum-Pasinler Karayolunda Gıda Tekstil Sanayi Limitet şirketinin sahibi oldu.
Kimseyi kazıklamadı,
Aşına ekmeğine haram katmadı.
Onuruyla, namusuyla, haysiyetiyle ekmeğinin peşinde koştu.
*
Müteşebbis ruhuyla Erzurum’a yatırımını yaptı.
Başka bir il düşünmedi.
Doğup büyüdüğü topraklara kıyıp batı illerine kaçıp gitmedi.
Gitseydi, belki de sermayesinin üzerine daha çok sermaye koyacaktı.
Belki de hayatta olacaktı.
*
Neydi derdi?
Mektubunda anlattığı kadarıyla anlıyoruz ki,
Birileri Fersin Hanımı istismar etmiş.
Bazı kişiler tarafından dolandırılmış.
Borçlarını ödemiş ama anapara dışında başka paralar istemişler kendisinden.
Yine anladığımız şu;
Fersin hanım bir başka ifadeyle tefecilerin, dolandırıcıların eline düşmüş.
*
‘Onurumla bir yaşam sürmeye çalıştım. Ama çok yoruldum’
Son sözleri bunlar.
Bu sözler aslında çok şey anlatıyor.
Kimseye borç takmamış.
Kimsenin hakkını yememiş.
Ama aldatılmış,
Ama kandırılmış.
Hak etmeyenler hak etmiş gibi,
Akbaba misali kadıncağızın etrafını sarmış.
*
Yinede haksız borçları ödemek için birkaç kapı çalıp yardım istemiş.
Ama kimse derdini dert edinmemiş.
Yardım elinden mahrum bırakılmış.
Diyor ya kendisi de ‘Çok yoruldum’ diye..
İşte o yorgunluğuna bir ortak bulamamış koskoca Erzurum’da.
*
Bir iş adamı iflasta edebilir,
Bir iş adamı Fersin hanım gibi dolandırılarak iflasın eşiğine de getirilebilir.
Bu durum da bu iş adamlarına yarım eli uzatılmalı diye düşünüyorum.
Mesela Ticaret Odası bünyesinde bir yardın sandığı oluşturamaz mı?
Üyelerden sandık için onları zora sokmayacak miktarlarda sandığa yardım toplanamaz mı?
Böyle bir sistem olsaydı,
Bir yardım sandığı devreye sokulmuş olabilseydi,
Fersin Hanımın sorununa çare olunamaz mıydı?
Düzgün iş adamları bu tür desteklerlerden yararlanamaz mıydı?
Mesela Fersin hanım kimseleri dolandırarak,
Kimseleri kazıklayarak yapmadı ticaretini.
Dürüstçe yaptı.
Amacı yaptığı işi daha çok büyütmek,
İstihdamı artırmak,
Erzurum’a bir yatırım yapmaktı.
Ama ne yazık ki,
Erzurum Fersin Hanıma sahip çıkamadı.
*
Şimdi insanın aklına şu sorular takılıyor;
Erzurum’daki Sivil Toplum Kuruluşları özellikle ticaret yanı olan STK lar Fersin Hanımın sesini duymadı mı?
Yoksa duyamadı mı?
Gittiği kapılar Fersin Hanıma inanmadı mı?
Yoksa ‘Bana ne mi’ dendi?
İlgili kamu kuruluşları vurdumduymaz mı davrandı?
Yoksa,
Görmemezlikten mi geldi?
*
İşin özeti şu:
Erzurum ne yatırımcıya hoş geldin diyebiliyor,
Ne de yatırım yapana sahiplik edebiliyor.
Peki adama sormazlar mı?
‘Bu şehir nasıl gelişecek?’ diye…
FACEBOOK YORUMLAR