Kayak Federasyonun seçim tarihi nihayet belli oldu.
31 Temmuz…
Erzurumlu,
İşin erbabı,
Kayağın hocası,
Tecrübeli kayak eğitmeni
Atatürk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölüm Başkanı,
Uluslararası Kayak Federasyonu Teknik Delegesi,
Türkiye Kayak Federasyonu Başkan Vekili, 30 yıldır kayak sporunun her kademesinde yar alan,
Doç. Dr. Fatih Kıyıcı,
Başkanlığa aday oldu.
Kıyamet koptu,
10 Mayıs seçim tarihi bazı ayak oyunları ile ertelendi.
Aaaa,
Birde baktık ki,
Fatih Kıyıcı, Kayak Federasyonu Yönetimine göre aday olamıyormuş.
Nedeni?
Kıyıcı’nın öğretim üyesi olması…
*
Kararın yanlışlığı anlaşıldı,
Olabilir denildi.
*
Fakat sular durulmuyor.
Fatih Kıyıcı seçime girmesin, aday olmasın diye bazı ayak oyunları hala devam ediyor.
Çünkü Fatih Kıyıcı delegenin büyük çoğunluğunun desteğini alabiliyor, camiada seviliyor.
*
Mesela siyaset işin içerisine sokulmak isteniyor.
Sözüm ona bu yolla delegenin aklını karıştırarak bir algı oluşturulmaya çalışılıyor.
Duyunca kulaklarıma inanamadım.
Hala da inanamıyorum,
Cumhurbaşkanımızın ifadesiymiş gibi;
‘Bey efendi böyle, şöyle istiyor’ diyerek propaganda yapanlar varmış…
Herkes şunu iyi bilisin ki;
Cumhurbaşkanı böyle şeylere tenezzül etmez.
Delege kimi isterse onun seçilmesini ister.
Cumhurbaşkanının insanlardaki sevgisini şahsi çıkarları için harcamaya kalkanlar,
Alet etmeye kalkışanlar sonra çok kötü harcanırlar.
Ayrıca, Cumhurbaşkanının kendisine ayıracak vakti yok, kaldı ki Kayak Federasyonunun seçimlerini takip edecek…
Aday gösterecek,
Onu destekleyecek.
Bunları da geçtik,
Sandığın konulduğu yerde,
Cumhurbaşkanı asla böyle işlerle uğraşmaz.
Yapılanlar, şark kurnazlığından başka bir şey değildir.
*
Fatih Kıyıcı iyi bir isim.
İşi biliyor,
Kayak sporunu daha iyi noktalara taşır.
Kayak sporuyla ilgili özgeçmişi başarılarla dolu.
Eeee,
Böyle biri çıkmış aday olmuş,
Peki neden köstek olunuyor.
Neden ‘Gel kardeşim bir dönemde sen başkanlık yap’ denilmiyor,
Neden haksız uygulamalarla karşılaşıyor.
Neden?
*
Nedenini sanırım kayak camiası çok daha iyi biliyordur.
Öyleyse,
Dik durmak gerekiyor,
Ayak oyunlarına alet olmamak gerekiyor,
İşin ehli olanların harcanmaması gerekiyor,
En önemlisi de ‘İşin ehline verilmesi’ gerekiyor.
*
Sonuç olarak şunu söylemek mümkün,
Yararlı işlerle uğraşmak gerekir,
Yararsız işlerden hiç kimseye fayda gelmez…
Yararsız kişinin kendisine de tabiki!
FACEBOOK YORUMLAR