Bilim ve teknoloji alanındaki baş döndürücü gelişmeler, yaşam şartlarının iyileşmesi, insan sağlığını tehdit eden çok sayıda hastalığın önüne geçilmesi, büyük savaşların yaşanmaması gibi nedenler dolayısıyla dünya nüfusu hızla artmaktadır.
Günümüzde yedi milyar civarında olduğu söylenen dünya nüfusunun 2050 yılında on milyara çıkacağı bilim adamları tarafından ifade edilmektedir.
Ekolojik dengenin bozulması, iklimsel değişiklikler, sanayileşme ve kullanılabilir tarım alanlarının azalması gibi faktörlerden dolayı gelecek yüzyılda insanoğlunu bekleyen tehlikelerin başında beslenme konusunun geleceği yine bilim adamlarınca vurgulanmaktadır. Bu yüzdendir ki, gelişmiş ülkeler, sanayi konusunda gösterdikleri başarıyı, tarım konusunda da gösterip, gelecekle ilgili yol haritaları hazırlamak için AR-GE (Araştırma ve Geliştirme) çalışmalarına büyük önem vermektedirler.
Ülkelerin Ar- Ge çalışmaları için harcadıkları paralar, o ülkenin gelecekle ilgili kaygılarını ve planlarını göstermesi açısından bir hayli önemlidir.
Ar-Ge çalışmaları konusunda karnesi zayıf ülkelerin arasında olduğumuz yani gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kaldığımız bir gerçektir.
Geleceğin Türkiye’sinde beslenme konusunda hazırlıksız yakalanmamak için tarımdaki Ar-Ge çalışmalarına hız vermek durumundayız. Bu gün 80 milyon nüfusu rahatlıkla besleyen ülkemizin gelecek yıllarda bu potansiyelini koruyamama ihtimaline karşılık Anadolu’nun bereketli topraklarında yapılan tarımı, bilimin ve aklın gerçekleri doğrultusunda yaparak gelecek nesillere olan sorumluluğumuzu yerine getirebiliriz.
Bu konudaki başarıyı ise Ar-Ge çalışmalarına vereceğimiz önemle sağlayabiliriz. Tarım ve hayvancılık konusunda önemli bir potansiyele sahip olan şehrimiz Erzurum’da, Ar-Ge çalışmalarıyla dikkati çeken kurumlardan biri Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü’dür.
Görev alanı içerisinde on altı ilin bulunduğu DATAE konusunda uzaman personeli ile şehrimizin üreten, çalışan ve araştıran yüz akı kurumlarından biri olarak hizmetlerini sürdürmektedir.
Varlığından ve hangi konularda çalıştıklarından bir çok kesimin haberdar dahi olmadığı DATAE, yıl içerisinde yapmış olduğu başarılı çalışmaları Komite Toplantılarıyla duyurmakta ve kamu oyunu bilgilendirmektedir.
DATAE’nin çatısı altında görev yapan Endüstri Bitkileri, Çayır Mera ve Yem Bitkileri, Toprak Su Kaynakları, Tarla Bitkileri ve Hayvancılık Bölümlerinin yaptığı çalışmaların farklı birimlerle değerlendirildiği komite toplantılarında, gelecek yıl için öngörülen çalışmalarında tartışması yapılarak ortak akıl kullanılmaktadır.
Bu hafta sonu yapılan Komite Toplantısı’nda DATAE’nin yaptığı harika çalışmaları tekrar izleme imkânı bulduk ve gururlandık.
Erzurum’un mera, çayır ve yem bitkileri konusunda büyük bir potansiyele sahip olunduğunun altının çizildiği toplantıda , yerli ve milli tohum konusuna değinen Enstitü müdürü Dr. Şerafettin Çakal’ın bilgi dolu açılış konuşması çok aydınlatıcıydı. Enstitü içindeki çalışmaları yerinde anlatan Dr.Ümran Küçüközdemir’in yapmış olduğu bilgilendirme ise AR-GE çalışmalarında alınan yolun açık göstergesiydi. Hele üretilen ürünlere verilen(ŞAHİN, DOĞU, PALANDÖKEN, ALPARSLAN, NENEHATUN, AYYILDIZ, KARASU-YILDIRIM VE DAPHAN, ÜMRANHANIM) isimler çok anlamlıydı.
“Kendi tohumumuzu kendimiz üretip ,yerli ve milli çeşitler geliştireceğiz” bilinciyle çalışan DATE’nin ,bölgeye uygun, verimi yüksek, soğuğa ve kurağa dayanıklı kırk çeşit ürün geliştirdiğini görünce Gazi Mustafa Kemâl’in İzmir İktisat Kongresi’nde ziraatın öneminden bahsettiği konuşmayı ve hedeflerini hatırladık.
Sözün ve hamasetin yerini çalışmanın aldığı, üretmenin zevkinin yaşandığı bu kurum, bilim disiplini ve sorumluluk bilinci ile görevini sürdürmekte ülkeye yaptığı katma değerle göz doldurmaktadır.
DATE’nin bu konuma gelmesi elbetteki dünden bu güne kurumu yöneten idarecilerin ve araştırmacı personelin özverili çalışmalarıyla mümkün olmuştur.
Uzun yıllardan beri Enstitü’nün müdürlüğünü yapan Dr.Şerafettin Çakal’ın vizyonu ve performansı kurumun başarısındaki önemli aktörlerin başında gelmektedir.
Bu münasebetle, yaptığı çalışmaları yakından takip ettiğimiz DATAE’nin başarısına imzalarını atan tüm personeli yürekten kutluyor, Ar-Ge çalışmalarında istenilen noktaya ulaşabilmemiz konusunda DATAE gibi çok sayıda örneği görmek istediğimizi temenni ediyor, konuyla ilgili olarak Mustafa Kemâl’in “ Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, daha sonra da istiklâl ve istikbâllerini kaybetmeye mahkumdurlar” sözünü tekrar hatırlatmak istiyoruz.
FACEBOOK YORUMLAR